1800lü yıllar...
Ruth, iyi kalpli cana yakın bir genç kız olmasına rağmen, sakarlığı ve düşünmeden konuşmasından dolayı bir çok okuldan atılmıştır.Ruht zaten, birbirinin aynı alışkanlıkların, mecburi kibarlığın, savunmasız bir kız görünümlerinin mantığına hiçbir zaman bir anlam verememiştir.Eve döndüğünde annesinin hastalığının ilerlediğini öğrenir ve 6 ay sonrasında annesi ölür. Annesinin son vasiyeti ise, öldüğünü sandığı babasının yanında hayatına devam etmesidir.Haftalarca süren at arabası yolculuğunun ardından babasının yaşadığı yere varan Ruht, babasının çiflikteki ortağı olan Jush'tan babasının iki sene önce öldüğünü öğrenir.Gidecek yeri olmayan ve babasının miras hakkına sahip olan Ruht babasının çiftliğinde, Jush, babası, kız kardeşi ve hizmetçileriyle yaşamaya başlar.Jush ın kız kardeşi Laney ile çok iyi anlaşan Ruht, merakı yüzünden Jush'ın başına birçok bela açar. Aşk kapıyı çalmıştır çalmasına ama ortada bir çok şüpheli durum mevcuttur. Ruht'un annesinden kalan mirasıda kesinleşince para avcıları bir bir sokağa iner.
Beğenerek okudum.Ruht karakterini çok sevdim.Sakarlığıyla, patavatsızlığıyla çok sempatik bi karakterdi.Ayrıca erkek karakterinin dürüstlüğüde takdire şayandı. Başlarken bu kadar akıcı bir kitap olduğunu düşünmemiştim :) Ama kitabın ismi çok alakasız olmuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Tasarlamak gerçek bir şeydir; açığa vurulmuş düşler denenmiş demektir.
(İnci - John Steinbeck)